Hakkımızda

İstanbul Meydan Meşkleri Topluluğu, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak, 2018 yılında kurulmuştur. Topluluğun temel amacı; tasavvuf kültürünün ve Anadolu irfanının yüzyıllar boyunca şekillendirdiği tarikat merasimlerini, unutulmaya yüz tutmuş zikir ve ayinleri usûlüne ve erkânına uygun şekilde icra etmek, araştırmak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Bu kapsamda, yalnızca konser salonlarında değil; devlet tarafından restore edilerek kültür hayatına kazandırılan tekkelerde, külliyelerde, medreselerde ve âsitânelerde de etkinlikler gerçekleştirmektedir. Tekkelere özgü irfanî muhabbet, tarih boyunca merasimler yoluyla aktarılmış; bu kültür, bugün İstanbul Meydan Meşkleri Topluluğu aracılığıyla yeniden milletimizin istifadesine sunulmuştur. Topluluğun repertuvarında, özellikle Mevlevî Âyini, Semâ, Devrân, Semah ve çeşitli zikir formları yer almaktadır. Mevlevî Âyinleri, mutrib denilen sazende ve hanendeler eşliğinde naat ile başlayıp, Farsça güftelerden bestelenmiş ayinle devam eder; Kur’ân-ı Kerîm tilavetiyle son bulur. Bu esnada semâzenler hafî (sessiz) zikirle semâ eder. Merasimler, tarihî Mevlevîhanelerde ve uygun kültürel mekânlarda icra edilmektedir. Halvetî, Kâdirî, Rıfâî, Bedevî, Vefâî, Sadî gibi tarikatlara ait cehrî (sesli) zikirler de topluluğun repertuvarındadır. Kuud, Kıyam, Devrân, Bedevî Güllesi, Vefa Devri, Zenbûrî Zikri gibi ritüeller, ehil isimlerin riyasetinde ve geleneksel usûllerle seyirciyle buluşturulmaktadır. Zakirân heyeti, ilahilerle merasimlerin ruhunu pekiştirir; ritme, makama ve zikir temposuna uygun olarak ilahileri icra eder. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle Devran Zikri, Vefa Devri gibi kaybolmaya yüz tutmuş merasimler kayıt altına alınmış; belgesel nitelikli çalışmalarla arşivlenmiştir. Topluluk, tarih boyunca saraylarda, camilerde ve tekkelerde bestelenmiş eserleri “Âsitâne Meşkleri” başlığı altında, yine bu mekânlara uygun ortamlarda icra etmektedir. Tarikat büyüklerine ait ilahi güfteleri açıklanarak izleyiciyle paylaşılmakta; böylece tekkelerdeki Meydan Terbiyesi anlayışı yeniden yaşatılmaktadır. Ayrıca; şuğul, tevşih, durak, naat, kaside gibi geleneksel musiki formları da repertuvarın önemli bir parçasını oluşturur. Osmanlı dönemine ait el yazması notalardan günümüze ulaşan, raflarda unutulmuş pek çok eser araştırılarak yeniden hayata kazandırılmaktadır. Kültürümüzde musiki ve muhabbet ehli olan zatlar, sahip oldukları ilmi aşk ile taliplilerine meşk ettirmiştir. İstanbul Meydan Meşkleri Topluluğu da bu meşk geleneğini günümüzde anlam merkezli, temsil değeri yüksek performanslarla sürdürmeye devam etmektedir.